Sezaryen Doğum: Riskleri, Faydaları ve Bilmeniz Gereken Her Şey 

Yazar: Aysun Altıntaş

Doğum, bir annenin hayatındaki en özel ve unutulmaz anlardan biridir. Her anne, bebeğini kucağına almak için sabırsızlanır ve bu mucizevi anı heyecanla bekler. Doğumun birçok farklı şekli vardır ve her anne için en uygun yöntem seçilmelidir. Sezaryen doğum da tıbbi gereklilik veya annenin tercihi doğrultusunda tercih edilen bir doğum şeklidir. 

Bu yazımızda; sezaryen doğumun ne olduğunu, nasıl yapıldığını, avantajları ve dezavantajlarını inceleyeceğiz. 

Sezaryen Doğum Nedir? 

Normal doğum yapmanın tercih edilmediği ya da mümkün olmadığı durumlarda; karın bölgesine bir kesi açılarak, bebeğin cerrahi yolla doğurulması işlemine sezaryen doğum denir. Genelde, hamileliğin 39. Haftasında planlanır. Ortalama olarak 1 saat sürer. Anestezi uzmanı, kadın doğum uzmanı, çocuk doktoru ve hemşirelerden oluşan bir ekip tarafından yapılır. 

Sezaryen doğum, anne ve bebeğin sağlığı açısından zorunlu olduğu hallerde hayat kurtaran bir işlem olabilir. Fakat bu işlemin, cerrahi bir ameliyat olduğu ve birtakım riskler içerdiği de akılda tutulmalıdır. Bu yüzden, hangi yöntemle doğum yapacağınıza karar verirken, doktorunuzun önerilerini göz önünde bulundurmalısınız. Doktorunuz, sizin ve bebeğiniz için en sağlıklı seçeneği tavsiye edecektir. 

Sezaryen Doğum Neden Yapılır? 

Bu doğum yöntemi, tamamen tercihe bağlı olarak seçilebileceği gibi; bazı durumlarda yapılması sağlık açısından zorunlu da olabilir. Sezaryen doğumun yapmanın sık görülen sebepleri şöyle sıralanabilir: 

Bebekle ilgili nedenler: 

  • Bebeğin normalden daha büyük olması (makrosomi) 
  • Bebeğin rahim içinde doğuma uygun olmayan bir pozisyonda bulunması 
  • Bebeğin ters doğması veya yeterli oksijen alamaması 

Anneyle ilgili nedenler: 

  • Vajinal doğumun sağlık açısından sakıncalı olması (preeklampsi, diyabet, kalp hastalığı) 
  • Önceki doğumların sezaryenle gerçekleşmiş olması 
  • Vajinal bölgede enfeksiyon bulunması 
  • Pelvik bölgenin dar olması 
  • Rahmin doğum esnasında yeterince genişlememesi (prolonger sancı) 

  • Çoklu doğum (ikiz, üçüz vb.) 

Diğer nedenler: 

  • Anne veya bebeğin acil tıbbi yardıma ihtiyacı duyması 
  • Annenin normal doğum yapmaktan çekinmesi veya istememesi 

Sezaryen doğumun her zaman en doğru tercih olmadığını ve bazı riskler içerdiğini unutmamalısınız. Bu yönteme karar vermeden önce, doktorunuzla tüm alternatifleri ve riskleri ayrıntılı bir şekilde konuşmanız önemlidir. 

Sezaryen Doğumun Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir? 

Normal doğum, anne ve bebek için güvenli olduğu sürece ilk tercih edilen yöntemdir. Ancak, küçük de olsa bir tehlike durumu ortaya çıkarsa, doktorlar sezaryen doğumu tavsiye edebilir. Ayrıca, erken ya da geç doğum gibi normal olmayan durumlarda da seçilebilir. 

Avantajları ve tercih edilme nedenleri şunlardır: 

  • Doğum esnasında ağrı duyulmaz. 
  • Vajinada yırtılma olmaz. 
  • Doğum zamanı önceden belirlenebilir. 
  • Beklenmeyen sorunlar karşısında acil müdahale için hızlı bir çözüm sunabilir. 
  • Bazı doğum sorunları (makrosomi, makat doğum) riskini azaltır. 
  • Normal doğumun fiziksel zorlukları olmadığı için bazı anneler için daha konforlu bir yöntem olabilir. 

Dezavantajları ise şunlardır: 

  • Annenin iyileşme süresi normal doğuma kıyasla daha uzun olabilir ve fiziksel hareketler kısıtlanabilir. 
  • Taburcu edilme süresi daha uzundur. 
  • Bazı çalışmalar, sezaryen doğumun bebeğin bağışıklık sistemi ve bağırsak sağlığı üzerinde normal doğuma göre farklı sonuçlar doğurabileceğini iddia etmektedir. 
  • Sezaryen sonrası ağrı, normal doğum ağrısından daha az değildir. 
  • Normal doğum, bebeğin akciğerleri için daha yararlıdır. Çünkü vajinal yoldan geçerken basınç uygulanır ve bu basınç sayesinde akciğerlerde biriken su atılır. Fakat bu, sezaryen doğumda mümkün olmaz. 
  • Birden fazla sezaryen doğum yapılması halinde, ileriki doğumlar için riskler yükselebilir ve normal doğum yapma ihtimali düşebilir. 
  • Annenin gelecek gebeliklerinde sorunlara neden olabilir. Örneğin rahim yırtılması, plasenta previa, plasenta akreata gibi durumlar; sezaryen doğum yapan kadınlarda daha fazla görülür. 
  • Doğum sonrası emzirme, bazı anneler için zorlaşabilir veya gecikebilir. 

Sayılan bu avantaj ve dezavantajlar, kişiden kişiye değişir. Hangi yöntemle doğuracağınızı seçerken hem kendinizin hem de bebeğinizin sağlığını, tıbbi geçmişinizi ve diğer faktörleri göz önünde bulundurmalısınız. Doktorunuz durumunuzu inceleyerek, sizin için en uygun doğum yöntemini belirleyecektir.

sezeryan doğum

Sezaryen Doğum Nasıl Yapılır?

Normal doğumda olduğu gibi sezaryen doğum da anestezi altında ve ameliyathane ortamında yapılır. Anestezi, bel bölgesinden iğneyle uygulanır. Bu sayede anne, doğum esnasında acı duymaz ama bilinci açık kalır. 

Sezaryen doğumun aşamaları: 

  1. Hazırlık: 

  • Anne ameliyathaneye götürülür. 
  • Epidural ya da spinal anestezi yapılır. Bu, annenin alt kısmını hissizleştirerek acıyı önler ve uyanık olmasına izin verir. 
  • Karın bölgesi, antiseptik bir sıvı ile dezenfekte edilir. 

  1. Kesi atılması: 

  • Karın bölgesinin alt tarafına, yaklaşık 11-15 cm boyunda yatay bir kesi atılır. 
  • Karın tabakaları açıldıktan sonra, bir de rahme kesi yapılır. Bu kesi, rahme ve diğer dokulara ulaşmak için gereklidir. 
  • Cerrah, rahmi ve diğer tabakaları özenle açar. Rahim açılınca, bebeğin alınması için yeterli yer oluşur. 

  1. Doğum: 

  • Rahim açılınca, bebeğin kafası veya bedeni rahimden özenle alınır. 
  • Göbek bağı kesilir. 
  • Plasenta alınır. 
  • Bu evrede, bebeğin solunum yolu kontrol edilir ve temizlenir. 
  • Bebeğin nefes alması için gerekli işlemler yapılır. 

    1. Kesinin kapatılması: 

    • Bebek alındıktan sonra, rahim ve karın tabakaları dikiş ile kapatılır. 
    • Dikiş, türüne göre kendiliğinden çözülebilir veya daha sonra çıkarılabilir. 
    • Karın bölgesine steril bir bandaj uygulanır. 
    • Anne bir müddet izlenip, odasına gönderilir. 
    • Bebek, doktor tarafından muayene edilir ve anneye verilir. 

    Sezaryen doğum genelde yaklaşık 30-45 dakika kadar sürer; fakat bu süre hastanın haline ve doğumun zorluğuna göre değişir. Anne, 2-4 gün arası hastanede yatar. Doğumdan sonraki 6 hafta boyunca kendine dikkat etmelidir. 

    Sezaryen Doğum Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır? 

    Normal doğumla karşılaştırıldığında, sezaryenle doğum yapan annelerin iyileşmesi daha fazla zaman alır. Tam olarak iyileşmek genelde 6-8 haftayı bulur. Fakat bu süreç, kişinin sağlığına ve iyileşme hızına bağlı olarak değişir. 

    Doğumdan sonraki birkaç gün boyunca anne hastanede tutulur. Bu dönemde, ağrıyı azaltmak ve enfeksiyonu önlemek için ilaçlar verilir. Karındaki dikişlerin temizliği ve bakımı yapılır. Annenin yürüyüşü ve diğer aktiviteleri için destek sağlanır. Hastanede birkaç gün gözetim altında tutulduktan sonra, anne taburcu edilir ve evine gönderilir. 

    Normal Doğum ve Sezaryen Doğumun Farkları Nelerdir? 

    Her iki yöntemin de kendilerine has artıları ve eksileri bulunur. Bu farklılıklar şu açılardan incelenebilir: 

    Doğum Şekli: 

    • Sezaryen Doğum: Bir ameliyat işlemidir. Bebeğin rahimden alınması için karın bölgesinde bir kesik açılır ve rahim duvarı kesilerek bebek çıkarılır. Doğum, ortalama 30-45 dakika arasında sürer. 
    • Normal Doğum: Doğal bir olaydır. Bebek vajinal yoldan annenin doğum kanalını kullanarak dünyaya gelir. İlk doğumda 6-8 saat, daha sonraki doğumlarda 3-5 saat arasında sürer. 

    Yara ve İyileşme: 

    • Sezaryen Doğum: Karın bölgesine atılan kesikten dolayı bir yara izi oluşur. İyileşme süresi normal doğuma kıyasla daha uzundur. Ameliyat sonrasında daha çok ağrı duyulur. 
    • Normal Doğum: Perine (vajinanın alt kısmı) bölümünde ufak çatlaklar veya yırtılmalar meydana gelebilir. İyileşme süresi genel olarak daha kısadır. Doğum esnasında sancı olur, ancak doğumdan sonra ağrı daha azdır. 

    Riskler: 

    • Sezaryen Doğum: Cerrahi müdahale olduğundan; enfeksiyon, kanama ve anestezi tepkileri gibi bazı potansiyel riskler taşır. 
    • Normal Doğum: Doğal bir olay olmasına rağmen; perineal çatlaklar, kanamalar veya bebeğin takılması veya oksijensiz kalması gibi sorunlar yaşanabilir. 

    Planlama: 

    • Sezaryen Doğum: Çoğunlukla planlama yapılabilecek bir işlemdir ve doğum günü önceden belirlenebilir. 
    • Normal Doğum: Doğal bir olay olduğu için doğum günü önceden kestirilemez ve doğumun ne zaman gerçekleşeceği net değildir. 

    Emzirme ve Bağışıklık Aktarımı: 

    • Sezaryen Doğum: Bebek, normal doğuma nazaran daha az doğal bağışıklık aktarımına sahip olabilir. Ayrıca bebeğin emzirilmesine de daha geç başlanabilir. 
    • Normal Doğum: Bebek, vajinal yoldan geçerken annenin bağırsak florası ile etkileşime girer. Bu da bebeğin doğal bağışıklık sistemini güçlendirmesi için faydalı bakteriler edinmesini sağlar. Ayrıca, doğumdan hemen sonra emzirmeye başlanabilir. 

    Bu iki farklı doğum yönteminden hangisinin tercih edileceği; annenin tıbbi geçmişi ve tercihine, bebeğin ve annenin sağlık durumuna ve sayılan diğer faktörlere göre değişir. Kadın doğum doktorları, bütün hususları göz önünde bulundurur ve anneye doğru seçimi yapmasına yardımcı olur. 

    Sezaryen Doğum Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir? 

    Doğum sonrası iyileşme sürecinde, şu unsurlara dikkat etmelisiniz: 

    Dinlenme: 

    • Yeterli dinlenmeye ve aşırı fiziksel aktivitelerden kaçınmaya özen gösterin.  
    • İlk günlerde evde istirahat edin ve hareketlerinizi sınırlayın.  
    • Uzun süre ayakta kalmaktan ve ağır yük taşımaktan kaçının.  
    • İyileştikçe günlük rutinlerinize dönebilirsiniz. 

    Sıvı Tüketimi: 

    • Bol bol su tüketmek, iyileşmenizi hızlandırır ve kabızlık riskini azaltır. Gün içinde en az 2-3 litre su içmeye özen gösterin.  
    • Bitki çayları, meyve suları ve çorba gibi sıvı ürünleri tüketebilirsiniz. 

    Beslenme: 

    • İyileşme süreciniz için en önemli faktör, dengeli ve sağlıklı şekilde beslenmektir.  
    • Protein, vitamin ve mineral açısından zengin gıdalar tüketin. 
    • Lifli gıdalara da yer vererek kabızlığı önleyin. Gaz ve şişkinlik yapabilecek yiyeceklerden kaçının. 

    Ağrı Yönetimi: 

    • Ağrılarınız şiddetlenirse, doktorunuzun tavsiye ettiği ağrı kesici ilaçları kullanabilirsiniz. 
    • Doktorunuza danışmadan asla herhangi bir ilaç kullanmayın.  
    • Ağrınız devam ederse, durumu doktorunuza bildirin. 

    Dikiş Bakımı: 

    • Dikişlerinizi kuru ve temiz tutmaya özen verin.  
    • Doktorunuzun talimatlarına göre düzenli pansuman yapın.  
    • Dikişlere herhangi bir krem ya da merhem sürmeden önce mutlaka doktorunuza danışın. 
    • Dikişlerin tamamen iyileşmesi biraz vakit alır. Bu süreyi dikkatli şekilde geçirin. 

    Fiziksel Aktiviteler: 

    • Yorucu ve ağır fiziksel eylemlerden kaşının.  
    • Ağır yük kaldırmayın.  
    • Yürüyüş gibi hafif egzersizlere başlayabilirsiniz.  
    • Araba kullanmaya başlamadan önce doktorunuzla görüşün ve fikrini alın.  
    • Cinsel ilişkiye girmeden önce mutlaka doktor onayı alın. 

    Kontrol Randevuları: 

    • Doktorunuzun sizin için belirlediği kontrol randevularına düzenli olarak katılın.  
    • Bu muayene esnasında, dikişlerinizin durumu kontrol edilecek ve iyileşme süreciniz yakından izlenecektir. 

    Ruhsal Durum: 

    • Sezaryen doğum yapan bazı annelerde, anksiyete ya da depresyon belirtileri gözlenebilir. 
    • Böyle bir durumda uzman yardımı almakta çekinmeyin.  
    • Duygu ve hislerinizi, arkadaşlarınız veya ailenizle paylaşmak psikolojinize yardımcı olacaktır. 

    Bu tavsiyeleri uygularsanız, sezaryen doğum sonrası toparlanma ve iyileşme sürecinizi hızlandırabilirsiniz. Ayrıca hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı için oldukça önemlidir. Herhangi bir sorunuz veya endişeniz varsa, bu konuları doktorunuza sormaktan çekinmeyin.  

    You may also like

    Gizlilik haklarınız bizim için önemli. Tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en uygun deneyimi sunmak için web sitemizde çerezleri kullanıyoruz. “Kabul Ediyorum” seçeneğine tıklayarak TÜM çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz. Kabul Ediyorum KVKK ve Gizlilik

    Whatsapp
    Telefon
    Mesajlaşmayı başlat
    Merhabalar, nasıl yardımcı olabilirim? 🙏
    Hello, how can I help you? 🙏
    Ücretsiz Uzman Ön Görüşmesi